Onların dinine uymadıkça ne Yahudiler senden razı olurlar, ne Nasraniler. De ki: Ancak Allah\'ın hidayet yolu, doğru yoldur. Bilgi sahibi olduktan sonra da onların nefsani dileklerine uyarsan sana Allah\'tan başka ne bir dost vardır artık, ne bir yardımcı.
Sakının o günden ki kimse, o gün kimsenin bir şeyini ödeyemez, kimseden bir karşılık kabul edilmez, kimsenin kimseye şefaati fayda vermez, onlara yardım da edilmez.
O zamanlar Rabbi, İbrahim\'i bazı sözlerle sınadı. O, bunları yerine getirip tamamlayınca dedi ki: Ben seni insanlara imam edeceğim. İbrahim, soyumu da imam et dedi. Allah, benim ahdime dedi, zalimler nail olamazlar.
Waithi ibtala ibraheema rabbuhu bikalimatin faatammahunna qala innee jaAAiluka lilnnasi imaman qala wamin thurriyyatee qala la yanalu AAahdee alththalimeena
O sıralarda Ka\'be\'yi sevap kazanma yeri ve emniyet yurdu ettik. İbrahim\'in makamını namazgah edinin. İbrahim\'le İsmail\'e de, evimi, dönüp dolaşanlara, burada oturup ibadette bulunanlara, rüku ve sücud edenlere tertemiz tutun diye kesin emir verdik.
O zaman İbrahim, Ya Rabbi dedi, bu şehri emniyetli bir yer et. Buradakilerden Allah\'a ve son güne inananları meyvelarla rızıklandır. Allah, kafir olanı da bir müddet rızıklandıracağım da sonra zorla onu, ateşle azaba uğratacağım. Oraya gidiş, ne yaman bir sonuçtur, ne kötü bir gidiştir dedi.
Waith qala ibraheemu rabbi ijAAal hatha baladan aminan waorzuq ahlahu mina alththamarati man amana minhum biAllahi waalyawmi alakhiri qala waman kafara faomattiAAuhu qaleelan thumma adtarruhu ila AAathabi alnnari wabisa almaseeru