Türkçe Çeviri
O vakit İbrahim ve İsmail Kabe\'nin temel duvarlarını yükselttiler de Rabbimiz dediler, bu evi yaptık, sen kabul et. Şüphe yok ki sen, her şeyi duyansın, bilensin. (127)
Türkçe Harf çevirisi
veiẕ yerfe`u ibrâhîmü-lḳavâ`ide mine-lbeyti veismâ`îl. rabbenâ teḳabbel minnâ. inneke ente-ssemî`u-l`alîm. (127)
İngilizce Çevriyazım
Waith yarfaAAu ibra heemu alqawa AAida mina albayti waisma AAeelu rabbana taqabbal minna innaka anta al ssameeAAu alAAaleemu (127)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Rabbimiz, bizi sana teslim olmuş kullardan et, soyumuzdan da Müslüman bir ümmet izhar eyle. İbadet yerlerini, ibadetimizin yolunu yordamını göster bize. Tövbe ettikçe tövbemizi kabul et. Şüphe yok ki sen, tövbeleri kabul eden rahimsin. (128)
Türkçe Harf çevirisi
rabbenâ vec`alnâ müslimeyni leke vemin ẕürriyyetinâ ümmetem müslimetel lek. veerinâ menâsikenâ vetüb `aleynâ. inneke ente-ttevvâbü-rraḥîm. (128)
İngilizce Çevriyazım
Rabbana wai jAAalna muslimayni laka wamin th urriyyatina ommatan muslimatan laka waarina mana sikana watub AAalayna innaka anta al ttawwa bu al rrah eemu (128)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Rabbimiz, onların içinden bir peygamber gönder de onlara, senin ayetlerini okusun, kitabı, hikmeti öğretsin, onları tertemiz bir hale getirsin. Şüphe yok ki sen, yücelik, hüküm ve hikmet sahibisin. (129)
Türkçe Harf çevirisi
rabbenâ veb`aŝ fîhim rasûlem minhüm yetlû `aleyhim âyâtike veyü`allimühümü-lkitâbe velḥikmete veyüzekkîhim. inneke ente-l`azîzü-lḥakîm. (129)
İngilizce Çevriyazım
Rabbana wai bAAath feehim rasoolan minhum yatloo AAalayhim a ya tika wayuAAallimuhumu alkita ba waa lh ikmata wayuzakkeehim innaka anta alAAazeezu alh akeemu (129)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Kendini bilmeyenden, aklı başında olmayandan başka kim, İbrahim\'in dininden döner? Andolsun ki biz onu dünyada seçtik, ahirette de şüphe yok ki o, salihlerdendir. (130)
Türkçe Harf çevirisi
vemey yergabü `am milleti ibrâhîme illâ men sefihe nefseh. veleḳadi-ṣṭafeynâhü fi-ddünyâ. veinnehû fi-l'âḫirati lemine-ṣṣâliḥîn. (130)
İngilizce Çevriyazım
Waman yarghabu AAan millati ibra heema illa man safiha nafsahu walaqadi ist afayna hu fee al ddunya wainnahu fee ala khirati lamina al ssa lih eena (130)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
O zaman Rabbi, İbrahim\'e, ram ol, teslim ol dedi. İbrahim dedi ki: Âlemlerin Rabbine teslim oldum. (131)
Türkçe Harf çevirisi
iẕ ḳâle lehû rabbühû eslim ḳâle eslemtü lirabbi-l`âlemîn. (131)
İngilizce Çevriyazım
Ith qa la lahu rabbuhu aslim qa la aslamtu lirabbi alAAa lameena (131)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
İbrahim de bunu oğullarına vasiyet etti, Yakup da, oğullarım dedi, Allah şüphesiz sizin için bir din seçti, siz de artık ancak Müslüman olarak ölün. (132)
Türkçe Harf çevirisi
veveṣṣâ bihâ ibrâhîmü benîhi veya`ḳûb. yâ benîye inne-llâhe-ṣṭafâ lekümü-ddîne felâ temûtünne illâ veentüm müslimûn. (132)
İngilizce Çevriyazım
Wawassa biha ibra heemu baneehi wayaAAqoobu ya baniyya inna Alla ha ist afa lakumu al ddeena fala tamootunna illa waantum muslimoona (132)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Yoksa Yakup ölürken oradaydınız da gözlerinizle mi gördünüz? Yakup, ölüm haline gelince oğullarına, benden sonra kime tapacaksınız dedi. Dediler ki: Senin Allah\'ına tapacağız. Babalarının, İbrahim\'in, İsmail\'in, İshak\' ın Allah\'ı olan bir Allah\'a. Biz, ona teslim olanlarız. (133)
Türkçe Harf çevirisi
em küntüm şühedâe iẕ ḥaḍara ya`ḳûbe-lmevtü iẕ ḳâle libenîhi mâ ta`büdûne mim ba`dî. ḳâlû na`büdü ilâheke veilâhe âbâike ibrâhîme veismâ`île veisḥâḳa ilâhev vâḥidâ. venaḥnü lehû müslimûn. (133)
İngilizce Çevriyazım
Am kuntum shuhada a ith h ad ara yaAAqooba almawtu ith qa la libaneehi ma taAAbudoona min baAAdee qa loo naAAbudu ila haka waila ha a ba ika ibra heema waisma AAeela waisha qa ila han wah idan wanah nu lahu muslimoona (133)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Onlar birer ümmetti, gelip geçtiler. Onların kazançları kendilerine, sizin kazancınız size. Onların yaptıkları sizden sorulmaz. (134)
Türkçe Harf çevirisi
tilke ümmetün ḳad ḫalet. lehâ mâ kesebet veleküm mâ kesebtüm. velâ tüs'elûne `ammâ kânû ya`melûn. (134)
İngilizce Çevriyazım
Tilka ommatun qad khalat laha ma kasabat walakum ma kasabtum wala tusaloona AAamma ka no yaAAmaloona (134)
Your browser does not support the audio element.
20