Türkçe Çeviri
Umarız ki üst gelirlerse biz de büyücülere uyarız. (40)
Türkçe Harf çevirisi
le`allenâ nettebi`u-sseḥarate in kânû hümü-lgâlibîn. (40)
İngilizce Çevriyazım
LaAAallana nattabiAAu al ssah arata in ka noo humu algha libeena (40)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Derken büyücüler gelince Firavun\'a üst gelirsek dediler, bize bir mükafat var mı? (41)
Türkçe Harf çevirisi
felemmâ câe-sseḥaratü ḳâlû lifir`avne einne lenâ leecran in künnâ naḥnü-lgâlibîn. (41)
İngilizce Çevriyazım
Falamma ja a al ssah aratu qa loo lifirAAawna ainna lana laajran in kunna nah nu algha libeena (41)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Firavun, evet dedi, siz o zaman yakınlarımdan olursunuz. (42)
Türkçe Harf çevirisi
ḳâle ne`am veinneküm iẕel lemine-lmüḳarrabîn. (42)
İngilizce Çevriyazım
Qa la naAAam wainnakum ith an lamina almuqarrabeena (42)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Musa, onlara, atacağınız şeyleri atın dedi. (43)
Türkçe Harf çevirisi
ḳâle lehüm mûsâ elḳû mâ entüm mülḳûn. (43)
İngilizce Çevriyazım
Qa la lahum moosa alqoo ma antum mulqoona (43)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
İplerini sopalarını attılar ve Firavun\'un yüceliği hakkı için dediler, biz elbette üst olacağız. (44)
Türkçe Harf çevirisi
feelḳav ḥibâlehüm ve`iṣiyyehüm veḳâlû bi`izzeti fir`avne innâ lenaḥnü-lgâlibûn. (44)
İngilizce Çevriyazım
Faalqaw h iba lahum waAAis iyyahum waqa loo biAAizzati firAAawna inna lanah nu algha liboona (44)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Derken Musa da sopasını attı, sopa, hemen onların düzüp meydana getirdiği şeyleri yutmaya başladı. (45)
Türkçe Harf çevirisi
feelḳâ mûsâ `aṣâhü feiẕâ hiye telḳafü mâ ye'fikûn. (45)
İngilizce Çevriyazım
Faalqa moosa AAasa hu faitha hiya talqafu ma yafikoona (45)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Büyücüler, derhal secdeye kapandılar. (46)
Türkçe Harf çevirisi
feülḳiye-sseḥaratü sâcidîn. (46)
İngilizce Çevriyazım
Faolqiya al ssah aratu sa jideena (46)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Alemlerin Rabbine inandık dediler. (47)
Türkçe Harf çevirisi
ḳâlû âmennâ birabbi-l`âlemîn. (47)
İngilizce Çevriyazım
Qa loo a manna birabbi alAAa lameena (47)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Musa ve Harun\'un Rabbine. (48)
Türkçe Harf çevirisi
rabbi mûsâ vehârûn. (48)
İngilizce Çevriyazım
Rabbi moosa waha roona (48)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Firavun, size izin vermeden inandınız ha dedi, şüphe yok ki o, sizin büyüğünüz, büyüyü o öğretti size; şimdi anlarsınız siz, mutlaka ellerinizi, ayaklarınızı çaprazvari kestireceğim ve hepinizi de astıracağım. (49)
Türkçe Harf çevirisi
ḳâle âmentüm lehû ḳable en âẕene leküm. innehû lekebîrukümü-lleẕî `allemekümü-ssiḥr. felesevfe ta`lemûn. leüḳaṭṭi`anne eydiyeküm veercüleküm min ḫilâfiv veleüṣallibenneküm ecme`în. (49)
İngilizce Çevriyazım
Qa la a mantum lahu qabla an ath ana lakum innahu lakabeerukumu allath ee AAallamakumu al ssih ra falasawfa taAAlamoona laoqatt iAAanna aydiyakum waarjulakum min khila fin walaos allibannakum ajmaAAeena (49)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Zararı yok dediler, şüphe yok ki biz, dönüp Rabbimize varacağız. (50)
Türkçe Harf çevirisi
ḳâlû lâ ḍayr. innâ ilâ rabbinâ münḳalibûn. (50)
İngilizce Çevriyazım
Qa loo la d ayra inna ila rabbina munqaliboona (50)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
İlk inananlardan olduğumuz için umarız ki Rabbimiz hatalarımızı yarlıgar. (51)
Türkçe Harf çevirisi
innâ naṭme`u ey yagfira lenâ rabbünâ ḫaṭâyânâ en künnâ evvele-lmü'minîn. (51)
İngilizce Çevriyazım
Inna nat maAAu an yaghfira lana rabbuna khata ya na an kunna awwala almumineena (51)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Ve Musa\'ya, kullarımı geceleyin yola çıkar, şüphe yok ki ardınızdan gelecekler diye vahyettik. (52)
Türkçe Harf çevirisi
veevḥaynâ ilâ mûsâ en esri bi`ibâdî inneküm müttebe`ûn. (52)
İngilizce Çevriyazım
Waawh ayna ila moosa an asri biAAiba dee innakum muttabaAAoona (52)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Firavun, şehirlere asker toplayan adamlar yolladı. (53)
Türkçe Harf çevirisi
feersele fir`avnü fi-lmedâini ḥâşirîn. (53)
İngilizce Çevriyazım
Faarsala firAAawnu fee almada ini ha shireena (53)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Bunlar, hiç şüphe yok azlık bir topluluk. (54)
Türkçe Harf çevirisi
inne hâülâi leşirẕimetün ḳalîlûn. (54)
İngilizce Çevriyazım
Inna ha ola i lashirth imatun qaleeloona (54)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Ve hiç şüphe yok ki gene de bizi kızdırmadalar. (55)
Türkçe Harf çevirisi
veinnehüm lenâ legâiżûn. (55)
İngilizce Çevriyazım
Wainnahum lana lagha ith oona (55)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Bizse onların şerrine karşı uyanık ve kuvvetli bir topluluğuz diye haberler gönderdi. (56)
Türkçe Harf çevirisi
veinnâ lecemî`un ḥâẕirûn. (56)
İngilizce Çevriyazım
Wainna lajameeAAun hath iroona (56)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Derken onları bahçelerden, kaynaklardan sürüp çıkardık. (57)
Türkçe Harf çevirisi
feaḫracnâhüm min cennâtiv ve`uyûn. (57)
İngilizce Çevriyazım
Faakhrajna hum min janna tin waAAuyoonin (57)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Ve definelerden ve güzelim yerlerden ettik. (58)
Türkçe Harf çevirisi
vekünûziv vemeḳâmin kerîm. (58)
İngilizce Çevriyazım
Wakunoozin wamaqa min kareemin (58)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Böyle işte ve oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık. (59)
Türkçe Harf çevirisi
keẕâlik. veevraŝnâhâ benî isrâîl. (59)
İngilizce Çevriyazım
Katha lika waawrathna ha banee isra eela (59)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Firavun\'a uyanlar, gün doğunca İsrailoğullarının artlarına düştüler. (60)
Türkçe Harf çevirisi
feetbe`ûhüm müşriḳîn. (60)
İngilizce Çevriyazım
FaatbaAAoohum mushriqeena (60)
Your browser does not support the audio element.
369