Yasin Suresi (36): Çevrimiçi Okuyun ve İndirin - Türkçe Çeviri

Önceki Sure (Faatir)
Sonraki Sure (As-Saaffaat)

Yasin Suresi Hakkında Bilgi

Surah Yaseen
سُورَةُ يسٓ
Sayfa 442 (28 ile 40 arasındaki ayetler)

Sayfa 441
Sayfa 443
۞ وَمَآ أَنزَلْنَا عَلَىٰ قَوْمِهِۦ مِنۢ بَعْدِهِۦ مِن جُندٍ مِّنَ ٱلسَّمَآءِ وَمَا كُنَّا مُنزِلِينَ إِن كَانَتْ إِلَّا صَيْحَةً وَٰحِدَةً فَإِذَا هُمْ خَٰمِدُونَ يَٰحَسْرَةً عَلَى ٱلْعِبَادِ ۚ مَا يَأْتِيهِم مِّن رَّسُولٍ إِلَّا كَانُوا۟ بِهِۦ يَسْتَهْزِءُونَ أَلَمْ يَرَوْا۟ كَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُم مِّنَ ٱلْقُرُونِ أَنَّهُمْ إِلَيْهِمْ لَا يَرْجِعُونَ وَإِن كُلٌّ لَّمَّا جَمِيعٌ لَّدَيْنَا مُحْضَرُونَ وَءَايَةٌ لَّهُمُ ٱلْأَرْضُ ٱلْمَيْتَةُ أَحْيَيْنَٰهَا وَأَخْرَجْنَا مِنْهَا حَبًّا فَمِنْهُ يَأْكُلُونَ وَجَعَلْنَا فِيهَا جَنَّٰتٍ مِّن نَّخِيلٍ وَأَعْنَٰبٍ وَفَجَّرْنَا فِيهَا مِنَ ٱلْعُيُونِ لِيَأْكُلُوا۟ مِن ثَمَرِهِۦ وَمَا عَمِلَتْهُ أَيْدِيهِمْ ۖ أَفَلَا يَشْكُرُونَ سُبْحَٰنَ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلْأَزْوَٰجَ كُلَّهَا مِمَّا تُنۢبِتُ ٱلْأَرْضُ وَمِنْ أَنفُسِهِمْ وَمِمَّا لَا يَعْلَمُونَ وَءَايَةٌ لَّهُمُ ٱلَّيْلُ نَسْلَخُ مِنْهُ ٱلنَّهَارَ فَإِذَا هُم مُّظْلِمُونَ وَٱلشَّمْسُ تَجْرِى لِمُسْتَقَرٍّ لَّهَا ۚ ذَٰلِكَ تَقْدِيرُ ٱلْعَزِيزِ ٱلْعَلِيمِ وَٱلْقَمَرَ قَدَّرْنَٰهُ مَنَازِلَ حَتَّىٰ عَادَ كَٱلْعُرْجُونِ ٱلْقَدِيمِ لَا ٱلشَّمْسُ يَنۢبَغِى لَهَآ أَن تُدْرِكَ ٱلْقَمَرَ وَلَا ٱلَّيْلُ سَابِقُ ٱلنَّهَارِ ۚ وَكُلٌّ فِى فَلَكٍ يَسْبَحُونَ
442

Yasin Suresi dinle (Arapça ve Türkçe çeviri)

۞ وَمَآ أَنزَلْنَا عَلَىٰ قَوْمِهِۦ مِنۢ بَعْدِهِۦ مِن جُندٍ مِّنَ ٱلسَّمَآءِ وَمَا كُنَّا مُنزِلِينَ

Türkçe Çeviri

Ve ondan sonra kavmine, gökten asker indirmedik ve helak ettiklerimize bu çeşit asker de indirmemiştik zaten.

Türkçe Harf çevirisi

vemâ enzelnâ `alâ ḳavmihî mim ba`dihî min cündim mine-ssemâi vemâ künnâ münzilîn.

İngilizce Çevriyazım

Wama anzalna AAala qawmihi min baAAdihi min jundin mina alssamai wama kunna munzileena
إِن كَانَتْ إِلَّا صَيْحَةً وَٰحِدَةً فَإِذَا هُمْ خَٰمِدُونَ

Türkçe Çeviri

Azabımız, ancak bir bağrıştan ibaretti, o anda hepsi de sönüp gitti.

Türkçe Harf çevirisi

in kânet illâ ṣayḥatev vâḥideten feiẕâ hüm ḫâmidûn.

İngilizce Çevriyazım

In kanat illa sayhatan wahidatan faitha hum khamidoona
يَٰحَسْرَةً عَلَى ٱلْعِبَادِ ۚ مَا يَأْتِيهِم مِّن رَّسُولٍ إِلَّا كَانُوا۟ بِهِۦ يَسْتَهْزِءُونَ

Türkçe Çeviri

Yazıklar olsun kullara, onlara hiçbir peygamber gelmedi ki onunla alay etmesinler.

Türkçe Harf çevirisi

yâ ḥasraten `ale-l`ibâd. mâ ye'tîhim mir rasûlin illâ kânû bihî yestehziûn.

İngilizce Çevriyazım

Ya hasratan AAala alAAibadi ma yateehim min rasoolin illa kanoo bihi yastahzioona
أَلَمْ يَرَوْا۟ كَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُم مِّنَ ٱلْقُرُونِ أَنَّهُمْ إِلَيْهِمْ لَا يَرْجِعُونَ

Türkçe Çeviri

Görmediler mi onlardan önce nice ümmetleri helak ettik ki gerçekten de bir daha dünyaya dönmedi onlar.

Türkçe Harf çevirisi

elem yerav kem ehleknâ ḳablehüm mine-lḳurûni ennehüm ileyhim lâ yerci`ûn.

İngilizce Çevriyazım

Alam yaraw kam ahlakna qablahum mina alqurooni annahum ilayhim la yarjiAAoona
وَإِن كُلٌّ لَّمَّا جَمِيعٌ لَّدَيْنَا مُحْضَرُونَ

Türkçe Çeviri

Ve şüphesiz hepsi de tapımıza getirilmiştir onların.

Türkçe Harf çevirisi

vein küllül lemmâ cemî`ul ledeynâ muḥḍarûn.

İngilizce Çevriyazım

Wain kullun lamma jameeAAun ladayna muhdaroona
وَءَايَةٌ لَّهُمُ ٱلْأَرْضُ ٱلْمَيْتَةُ أَحْيَيْنَٰهَا وَأَخْرَجْنَا مِنْهَا حَبًّا فَمِنْهُ يَأْكُلُونَ

Türkçe Çeviri

Ve bir delildir onlara, ölü yeryüzünü dirilttik ve oradan taneler çıkardık da onları yerler.

Türkçe Harf çevirisi

veâyetül lehümü-l'arḍu-lmeyteh. aḥyeynâhâ veaḫracnâ minhâ ḥabben feminhü ye'külûn.

İngilizce Çevriyazım

Waayatun lahumu alardu almaytatu ahyaynaha waakhrajna minha habban faminhu yakuloona
وَجَعَلْنَا فِيهَا جَنَّٰتٍ مِّن نَّخِيلٍ وَأَعْنَٰبٍ وَفَجَّرْنَا فِيهَا مِنَ ٱلْعُيُونِ

Türkçe Çeviri

Ve orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından bahçeler halkettik ve orada kaynaklar çıkarıp akıttık.

Türkçe Harf çevirisi

vece`alnâ fîhâ cennâtim min neḫîliv vea`nâbiv vefeccernâ fîhâ mine-l`uyûn.

İngilizce Çevriyazım

WajaAAalna feeha jannatin min nakheelin waaAAnabin wafajjarna feeha mina alAAuyooni
لِيَأْكُلُوا۟ مِن ثَمَرِهِۦ وَمَا عَمِلَتْهُ أَيْدِيهِمْ ۖ أَفَلَا يَشْكُرُونَ

Türkçe Çeviri

Yesinler diye kendi elleriyle meydana getirmedikleri o meyveleri, hala mı şükretmezler?

Türkçe Harf çevirisi

liye'külû min ŝemerihî vemâ `amilethü eydîhim. efelâ yeşkürûn.

İngilizce Çevriyazım

Liyakuloo min thamarihi wama AAamilathu aydeehim afala yashkuroona
سُبْحَٰنَ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلْأَزْوَٰجَ كُلَّهَا مِمَّا تُنۢبِتُ ٱلْأَرْضُ وَمِنْ أَنفُسِهِمْ وَمِمَّا لَا يَعْلَمُونَ

Türkçe Çeviri

Şanı yücedir, münezzehtir yerden bitirdiği şeyleri ve kendilerinden meydana gelen çocukları ve daha da bilmedikleri şeyleri çifterçifter halk edenin.

Türkçe Harf çevirisi

sübḥâne-lleẕî ḫaleḳa-l'ezvâce küllehâ mimmâ tümbitü-l'arḍu vemin enfüsihim vemimmâ lâ ya`lemûn.

İngilizce Çevriyazım

Subhana allathee khalaqa alazwaja kullaha mimma tunbitu alardu wamin anfusihim wamimma la yaAAlamoona
وَءَايَةٌ لَّهُمُ ٱلَّيْلُ نَسْلَخُ مِنْهُ ٱلنَّهَارَ فَإِذَا هُم مُّظْلِمُونَ

Türkçe Çeviri

Ve bir delildir onlara gece; gündüzü ve güneşin ziyasını çekip sıyırırız ondan da o anda karanlığa dalarlar.

Türkçe Harf çevirisi

veâyetül lehümü-lleyl. nesleḫu minhü-nnehâra feiẕâ hüm mużlimûn.

İngilizce Çevriyazım

Waayatun lahumu allaylu naslakhu minhu alnnahara faitha hum muthlimoona
وَٱلشَّمْسُ تَجْرِى لِمُسْتَقَرٍّ لَّهَا ۚ ذَٰلِكَ تَقْدِيرُ ٱلْعَزِيزِ ٱلْعَلِيمِ

Türkçe Çeviri

Ve güneş de karar edeceği yere kadar akıp gider bu, üstün, hüküm ve hikmet sahibi mabudun takdiridir.

Türkçe Harf çevirisi

veşşemsü tecrî limüsteḳarril lehâ. ẕâlike taḳdîru-l`azîzi-l`alîm.

İngilizce Çevriyazım

Waalshshamsu tajree limustaqarrin laha thalika taqdeeru alAAazeezi alAAaleemi
وَٱلْقَمَرَ قَدَّرْنَٰهُ مَنَازِلَ حَتَّىٰ عَادَ كَٱلْعُرْجُونِ ٱلْقَدِيمِ

Türkçe Çeviri

Ve ay için de muayyen zamanlarda konaklar takdir ettik, her devrin sonunda, eski, kuru ve eğri hurma salkımının çöpüne döner.

Türkçe Harf çevirisi

velḳamera ḳaddernâhü menâzile ḥattâ `âde kel`urcûni-lḳadîm.

İngilizce Çevriyazım

Waalqamara qaddarnahu manazila hatta AAada kaalAAurjooni alqadeemi
لَا ٱلشَّمْسُ يَنۢبَغِى لَهَآ أَن تُدْرِكَ ٱلْقَمَرَ وَلَا ٱلَّيْلُ سَابِقُ ٱلنَّهَارِ ۚ وَكُلٌّ فِى فَلَكٍ يَسْبَحُونَ

Türkçe Çeviri

Ne güneş, aya yetişebilir ve ne gece, gündüzü geçebilir; hepsi de bir gökte yüzüp durur.

Türkçe Harf çevirisi

le-şşemsü yembegî lehâ en tüdrike-lḳamera vele-lleylü sâbiḳu-nnehâr. veküllün fî felekiy yesbeḥûn.

İngilizce Çevriyazım

La alshshamsu yanbaghee laha an tudrika alqamara wala allaylu sabiqu alnnahari wakullun fee falakin yasbahoona
442
Abdul Basit Abdul Samad Abdul Basit Abdul Samad Abdullah El Halef Abdullah El Halef Abdullrahman Alsudais Abdullrahman Alsudais Ebu Bekir El Şatri Ebu Bekir El Şatri Ahmed El Hawashi Ahmed El Hawashi Ahmed Al Trabelsi Ahmed Al Trabelsi Ali bin Abdul Rahman Al-Hudhaifi Ali bin Abdul Rahman Al-Hudhaifi Alzain Muhammed Ahmed Alzain Muhammed Ahmed Ücretler Abbad Ücretler Abbad Halid El Kahtani Halid El Kahtani İbrahim El-Dossary İbrahim El-Dossary Jamal Shaker Abdullah Jamal Shaker Abdullah Mahmud Ali El Benna Mahmud Ali El Benna Muhammed Sıddık Al-Minshawi Muhammed Sıddık Al-Minshawi Mishari El-Afasi Mishari El-Afasi Mahmud Halil El-Hosary Mahmud Halil El-Hosary Ahmed bin Ali Al-Ajmi Ahmed bin Ali Al-Ajmi Muhammed Cibril Muhammed Cibril Naser Al Katamy Naser Al Katamy Saad Al-Ghamdi Saad Al-Ghamdi Salah Bu Khater Salah Bu Khater Suud El Şuraym Suud El Şuraym Şeyh İdris Abkar Şeyh İdris Abkar Yaser Al Qurashi Yaser Al Qurashi Yaser El Dosari Yaser El Dosari