Zuhruf Suresi (43): Çevrimiçi Okuyun ve İndirin - Türkçe Çeviri

Zuhruf Suresi Hakkında Bilgi

Surah Az-Zukhruf
سُورَةُ الزُّخۡرُفِ
Sayfa 491 (23 ile 33 arasındaki ayetler)

وَكَذَٰلِكَ مَآ أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ فِى قَرْيَةٍ مِّن نَّذِيرٍ إِلَّا قَالَ مُتْرَفُوهَآ إِنَّا وَجَدْنَآ ءَابَآءَنَا عَلَىٰٓ أُمَّةٍ وَإِنَّا عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِم مُّقْتَدُونَ ۞ قَٰلَ أَوَلَوْ جِئْتُكُم بِأَهْدَىٰ مِمَّا وَجَدتُّمْ عَلَيْهِ ءَابَآءَكُمْ ۖ قَالُوٓا۟ إِنَّا بِمَآ أُرْسِلْتُم بِهِۦ كَٰفِرُونَ فَٱنتَقَمْنَا مِنْهُمْ ۖ فَٱنظُرْ كَيْفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلْمُكَذِّبِينَ وَإِذْ قَالَ إِبْرَٰهِيمُ لِأَبِيهِ وَقَوْمِهِۦٓ إِنَّنِى بَرَآءٌ مِّمَّا تَعْبُدُونَ إِلَّا ٱلَّذِى فَطَرَنِى فَإِنَّهُۥ سَيَهْدِينِ وَجَعَلَهَا كَلِمَةًۢ بَاقِيَةً فِى عَقِبِهِۦ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ بَلْ مَتَّعْتُ هَٰٓؤُلَآءِ وَءَابَآءَهُمْ حَتَّىٰ جَآءَهُمُ ٱلْحَقُّ وَرَسُولٌ مُّبِينٌ وَلَمَّا جَآءَهُمُ ٱلْحَقُّ قَالُوا۟ هَٰذَا سِحْرٌ وَإِنَّا بِهِۦ كَٰفِرُونَ وَقَالُوا۟ لَوْلَا نُزِّلَ هَٰذَا ٱلْقُرْءَانُ عَلَىٰ رَجُلٍ مِّنَ ٱلْقَرْيَتَيْنِ عَظِيمٍ أَهُمْ يَقْسِمُونَ رَحْمَتَ رَبِّكَ ۚ نَحْنُ قَسَمْنَا بَيْنَهُم مَّعِيشَتَهُمْ فِى ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا ۚ وَرَفَعْنَا بَعْضَهُمْ فَوْقَ بَعْضٍ دَرَجَٰتٍ لِّيَتَّخِذَ بَعْضُهُم بَعْضًا سُخْرِيًّا ۗ وَرَحْمَتُ رَبِّكَ خَيْرٌ مِّمَّا يَجْمَعُونَ وَلَوْلَآ أَن يَكُونَ ٱلنَّاسُ أُمَّةً وَٰحِدَةً لَّجَعَلْنَا لِمَن يَكْفُرُ بِٱلرَّحْمَٰنِ لِبُيُوتِهِمْ سُقُفًا مِّن فِضَّةٍ وَمَعَارِجَ عَلَيْهَا يَظْهَرُونَ
491

Zuhruf Suresi dinle (Arapça ve Türkçe çeviri)

Türkçe Çeviri

Ve böylece senden önce de hiçbir şehre bir korkutucu göndermedik ki o şehrin, halivakti yerinde olanları, şüphe yok ki biz, atalarımızı bir dine, bir inanca sahip bulduk ve şüphe yok ki biz de onların izine uyduk demesinler.

Türkçe Harf çevirisi

vekeẕâlike mâ erselnâ min ḳablike fî ḳaryetim min neẕîrin illâ ḳâle mütrafûhâ innâ vecednâ âbâenâ `alâ ümmetiv veinnâ `alâ âŝârihim muḳtedûn.

İngilizce Çevriyazım

Wakathalika ma arsalna min qablika fee qaryatin min natheerin illa qala mutrafooha inna wajadna abaana AAala ommatin wainna AAala atharihim muqtadoona

Türkçe Çeviri

Peygamber, onlara, ben dedi, atalarınızdan bulduğunuz dinden daha doğru bir dinle gelsem de gene atalarınızın yoluna mı gideceksiniz? Şüphe yok ki biz dediler, sizin gönderildiğiniz şeyleri zaten inkar etmedeyiz.

Türkçe Harf çevirisi

ḳâle evelev ci'tüküm biehdâ mimmâ vecettüm `aleyhi âbâeküm. ḳâlû innâ bimâ ürsiltüm bihî kâfirûn.

İngilizce Çevriyazım

Qala awalaw jitukum biahda mimma wajadtum AAalayhi abaakum qaloo inna bima orsiltum bihi kafiroona

Türkçe Çeviri

Derken öç aldık onlardan, bak da gör, yalanlayanların sonları ne oldu?

Türkçe Harf çevirisi

fenteḳamnâ minhüm fenżur keyfe kâne `âḳibetü-lmükeẕẕibîn.

İngilizce Çevriyazım

Faintaqamna minhum faonthur kayfa kana AAaqibatu almukaththibeena

Türkçe Çeviri

Ve an o zamanı ki hani İbrahim, atasına ve kavmine demişti: Şüphe yok ki ben, sizin kulluk ettiklerinizden tamamıyla uzağım.

Türkçe Harf çevirisi

veiẕ ḳâle ibrâhîmü liebîhi veḳavmihî innenî berâüm mimmâ ta`büdûn.

İngilizce Çevriyazım

Waith qala ibraheemu liabeehi waqawmihi innanee baraon mimma taAAbudoona

Türkçe Çeviri

Ben, ancak beni yoktan var edene taparım, artık o da doğru yolu gösterir bana.

Türkçe Harf çevirisi

ille-lleẕî feṭaranî feinnehû seyehdîn.

İngilizce Çevriyazım

Illa allathee fataranee fainnahu sayahdeeni

Türkçe Çeviri

Ve bu birlik sözünü, gerçeğe dönsünler diye soyu arasında da daima kalacak ve zeval bulmayacak bir vasiyet olarak bıraktı.

Türkçe Harf çevirisi

vece`alehâ kelimetem bâḳiyeten fî `aḳibihî le`allehüm yerci`ûn.

İngilizce Çevriyazım

WajaAAalaha kalimatan baqiyatan fee AAaqibihi laAAallahum yarjiAAoona

Türkçe Çeviri

Belki de ben, onları da, atalarını da, onlara bir gerçek ve apaçık bir peygamber gelinceye dek geçindirmedeydim.

Türkçe Harf çevirisi

bel metta`tü hâülâi veâbâehüm ḥattâ câehümü-lḥaḳḳu verasûlüm mübîn.

İngilizce Çevriyazım

Bal mattaAAtu haolai waabaahum hatta jaahumu alhaqqu warasoolun mubeenun

Türkçe Çeviri

Ve onlara gerçek gelince de bu dediler, büyü ve biz şüphe yok ki inkar etmedeyiz onu.

Türkçe Harf çevirisi

velemmâ câehümü-lḥaḳḳu ḳâlû hâẕâ siḥruv veinnâ bihî kâfirûn.

İngilizce Çevriyazım

Walamma jaahumu alhaqqu qaloo hatha sihrun wainna bihi kafiroona

Türkçe Çeviri

Ve bu Kur\'an dediler, iki şehirden birinin en büyük, en ileri gelen adamına inseydi ne olurdu?

Türkçe Harf çevirisi

veḳâlû levlâ nüzzile hâẕe-lḳur'ânü `alâ racülim mine-lḳaryeteyni `ażîm.

İngilizce Çevriyazım

Waqaloo lawla nuzzila hatha alquranu AAala rajulin mina alqaryatayni AAatheemun

Türkçe Çeviri

Onlar mı Rabbinin rahmetini pay edecekler? Biziz geçimlerini, aralarında paylaştıran dünya yaşayışında ve bir kısmı, bir kısmına hizmet etsin diye bazılarını derece bakımından bazılarından üstün halkettik ve Rabbinin rahmeti, onların toplayıp biriktirdiklerinden daha hayırlıdır.

Türkçe Harf çevirisi

ehüm yaḳsimûne raḥmete rabbik. naḥnü ḳasemnâ beynehüm me`îşetehüm fi-lḥayâti-ddünyâ verafa`nâ ba`ḍahüm fevḳa ba`ḍin deracâtil liyetteḫiẕe ba`ḍuhüm ba`ḍan suḫriyyâ. veraḥmetü rabbike ḫayrum mimmâ yecme`ûn.

İngilizce Çevriyazım

Ahum yaqsimoona rahmata rabbika nahnu qasamna baynahum maAAeeshatahum fee alhayati alddunya warafaAAna baAAdahum fawqa baAAdin darajatin liyattakhitha baAAduhum baAAdan sukhriyyan warahmatu rabbika khayrun mimma yajmaAAoona

Türkçe Çeviri

Bütün insanların, kafir olmaları gibi bir mahzur bulunmasaydı rahmanı inkar edenlerin evlerindeki tavanları ve üstüne basıp çıktıkları merdivenleri bile gümüşten halk ederdik.

Türkçe Harf çevirisi

velevlâ ey yekûne-nnâsü ümmetev vâḥidetel lece`alnâ limey yekfüru birraḥmâni libüyûtihim süḳufem min fiḍḍativ veme`ârice `aleyhâ yażherûn.

İngilizce Çevriyazım

Walawla an yakoona alnnasu ommatan wahidatan lajaAAalna liman yakfuru bialrrahmani libuyootihim suqufan min fiddatin wamaAAarija AAalayha yathharoona
491