Türkçe Çeviri
Onlara bir iyilik gelince hakkımızdı bu zaten derler, bir kötülük geldi mi Musa\'nın ve onunla beraber bulunanların uğursuzluğuna verirlerdi. İyice bil ki uğradıkları uğursuzluk, Allah\'tandı, fakat çoğu bilmezdi bunu. (131)
Türkçe Harf çevirisi
feiẕâ câethümü-lḥasenetü ḳâlû lenâ hâẕih. vein tüṣibhüm seyyietüy yeṭṭayyerû bimûsâ vemem me`ah. elâ innemâ ṭâiruhüm `inde-llâhi velâkinne ekŝerahüm lâ ya`lemûn. (131)
İngilizce Çevriyazım
Faitha ja athumu alh asanatu qa loo lana hath ihi wain tus ibhum sayyiatun yatt ayyaroo bimoosa waman maAAahu ala innama ta iruhum AAinda Alla hi wala kinna aktharahum la yaAAlamoona (131)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Bizi büyülemek, kandırmak için hangi delili gösterirsen göster demişlerdi, biz sana inanmayacağız. (132)
Türkçe Harf çevirisi
veḳâlû mehmâ te'tinâ bihî min âyetil litesḥaranâ bihâ femâ naḥnü leke bimü'minîn. (132)
İngilizce Çevriyazım
Waqa loo mahma tatina bihi min a yatin litash arana biha fama nah nu laka bimumineena (132)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Bunun üzerine, ayrıayrı mucize olmak üzere onlara tufan, çekirge, haşerat, kurbağa ve kan gönderdik, fakat ululanıp inanmaya tenezzül etmediler ve zaten de suçlu bir topluluktu onlar. (133)
Türkçe Harf çevirisi
feerselnâ `aleyhimu-ṭṭûfâne velcerâde velḳummele veḍḍafâdi`a veddeme âyâtim müfeṣṣalâtin festekberû vekânû ḳavmem mücrimîn. (133)
İngilizce Çevriyazım
Faarsalna AAalayhimu al tt oofa na waa ljara da waa lqummala waal dd afa diAAa waal ddama a ya tin mufass ala tin fai stakbaroo waka noo qawman mujrimeena (133)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Azaba uğrayınca ya Musa diyorlardı; icabet edeceğine dair verdiği söze uyarak Rabbine dua et de bizden bu belayı defetsin, muhakkak sana inanacağız ve İsrailoğullarını seninle göndereceğiz. (134)
Türkçe Harf çevirisi
velemmâ veḳa`a `aleyhimü-rriczü ḳâlû yâ mûse-d`u lenâ rabbeke bimâ `ahide `indek. lein keşefte `anne-rricze lenü'minenne leke velenürsilenne me`ake benî isrâîl. (134)
İngilizce Çevriyazım
Walamma waqaAAa AAalayhimu al rrijzu qa loo ya moosa odAAu lana rabbaka bima AAahida AAindaka lain kashafta AAanna al rrijza lanuminanna laka walanursilanna maAAaka banee isra eela (134)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Uğrayacakları son belayadek üstlerine çöken musibeti giderdik mi derhal yeminlerini bozuyorlardı. (135)
Türkçe Harf çevirisi
felemmâ keşefnâ `anhümü-rricze ilâ ecelin hüm bâligûhü iẕâ hüm yenküŝûn. (135)
İngilizce Çevriyazım
Falamma kashafna AAanhumu al rrijza ila ajalin hum ba lighoohu itha hum yankuthoona (135)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Sonucu öc aldık onlardan ve delillerimizi yalanladıkları, onlardan gaflet ettikleri için hepsini de denize garkettik. (136)
Türkçe Harf çevirisi
fenteḳamnâ minhüm feagraḳnâhüm fi-lyemmi biennehüm keẕẕebû biâyâtinâ vekânû `anhâ gâfilîn. (136)
İngilizce Çevriyazım
Fai ntaqamna minhum faaghraqna hum fee alyammi biannahum kathth aboo bia ya tina waka noo AAanha gha fileena (136)
Your browser does not support the audio element.
Türkçe Çeviri
Zayıf, horhakir bir hale getirilen kavme, yeryüzünün feyiz ve bereket ihsan ettiğimiz doğularını da, batılarını da miras olarak verdik ve sabrettiklerinden dolayı Rabbinin, İsrailoğullarına verdiği güzel söz, tamamlandı, yerine geldi ve Firavun\'la kavminin yaptıklarını, yükselttiklerini yıkıp mahvettik. (137)
Türkçe Harf çevirisi
veevraŝne-lḳavme-lleẕîne kânû yüstaḍ`afûne meşâriḳa-l'arḍi vemegâribehe-lletî bâraknâ fîhâ. vetemmet kelimetü rabbike-lḥusnâ `alâ benî isrâîle bimâ ṣaberû. vedemmernâ mâ kâne yaṣne`u fir`avnü veḳavmühû vemâ kânû ya`rişûn. (137)
İngilizce Çevriyazım
Waawrathna alqawma allath eena ka noo yustad AAafoona masha riqa alard i wamagha ribaha allatee ba rakna feeha watammat kalimatu rabbika alh usna AAala banee isra eela bima s abaroo wadammarna ma ka na yas naAAu firAAawnu waqawmuhu wama ka noo yaAArishoona (137)
Your browser does not support the audio element.
166