Nisa Suresi (4): Çevrimiçi Okuyun ve İndirin - Türkçe Çeviri

Nisa Suresi Hakkında Bilgi

Surah An-Nisaa
سُورَةُ النِّسَاءِ
Sayfa 79 (12 ile 14 arasındaki ayetler)

۞ وَلَكُمْ نِصْفُ مَا تَرَكَ أَزْوَٰجُكُمْ إِن لَّمْ يَكُن لَّهُنَّ وَلَدٌ ۚ فَإِن كَانَ لَهُنَّ وَلَدٌ فَلَكُمُ ٱلرُّبُعُ مِمَّا تَرَكْنَ ۚ مِنۢ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصِينَ بِهَآ أَوْ دَيْنٍ ۚ وَلَهُنَّ ٱلرُّبُعُ مِمَّا تَرَكْتُمْ إِن لَّمْ يَكُن لَّكُمْ وَلَدٌ ۚ فَإِن كَانَ لَكُمْ وَلَدٌ فَلَهُنَّ ٱلثُّمُنُ مِمَّا تَرَكْتُم ۚ مِّنۢ بَعْدِ وَصِيَّةٍ تُوصُونَ بِهَآ أَوْ دَيْنٍ ۗ وَإِن كَانَ رَجُلٌ يُورَثُ كَلَٰلَةً أَوِ ٱمْرَأَةٌ وَلَهُۥٓ أَخٌ أَوْ أُخْتٌ فَلِكُلِّ وَٰحِدٍ مِّنْهُمَا ٱلسُّدُسُ ۚ فَإِن كَانُوٓا۟ أَكْثَرَ مِن ذَٰلِكَ فَهُمْ شُرَكَآءُ فِى ٱلثُّلُثِ ۚ مِنۢ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصَىٰ بِهَآ أَوْ دَيْنٍ غَيْرَ مُضَآرٍّ ۚ وَصِيَّةً مِّنَ ٱللَّهِ ۗ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَلِيمٌ تِلْكَ حُدُودُ ٱللَّهِ ۚ وَمَن يُطِعِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ يُدْخِلْهُ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا ۚ وَذَٰلِكَ ٱلْفَوْزُ ٱلْعَظِيمُ وَمَن يَعْصِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ وَيَتَعَدَّ حُدُودَهُۥ يُدْخِلْهُ نَارًا خَٰلِدًا فِيهَا وَلَهُۥ عَذَابٌ مُّهِينٌ
79

Nisa Suresi dinle (Arapça ve Türkçe çeviri)

Türkçe Çeviri

Çocukları yoksa zevcelerinizin, kalan mallarının yarısı sizindir. Çocukları varsa, vasiyeti yerine getirilip borcu ödendikten sonra dörtte biri sizin. Çocuğunuz yoksa sizden kalanın dörtte biri zevcelerinizin, çocuğunuz varsa, kalan maldan, vasiyet ettiğiniz şey yerine getirilip borcunuz ödendikten sonra sekizde biri onların. Miras, çocuğu ve babası olmayan bir erkeğe, yahut kadına aitse ve onun da erkek, yahut kız kardeşi varsa her birinin hakkı, altıda birdir. Bunlar birden fazlaysa, mirasçının vasiyeti yerine getirilip borcu ödendikten sonra kalan malın üçte birine ortak olurlar ve kimsenin de zarar görmemesi gerekir. Allah tarafından size öğüttür ve Allah her şeyi bilir, ceza vermede acele etmez.

Türkçe Harf çevirisi

veleküm niṣfü mâ terake ezvâcüküm il lem yekül lehünne veled. fein kâne lehünne veledün felekümü-rrubü`u mimmâ terakne mim ba`di veṣiyyetiy yûṣîne bihâ ev deyn. velehünne-rrubü`u mimmâ teraktüm il lem yekül leküm veled. fein kâne leküm veledün felehünne-ŝŝümünü mimmâ teraktüm mim ba`di veṣiyyetin tûṣûne bihâ ev deyn. vein kâne racülüy yûraŝü kelâleten evi-mraetüv velehû eḫun ev uḫtün felikülli vâḥidim minhüme-ssüdüs. fein kânû ekŝera min ẕâlike fehüm şürakâü fi-ŝŝülüŝi mim ba`di veṣiyyetiy yûṣâ bihâ ev deynin gayra müḍârr. veṣiyyetem mine-llâh. vellâhü `alîmün ḥalîm.

İngilizce Çevriyazım

Walakum nisfu ma taraka azwajukum in lam yakun lahunna waladun fain kana lahunna waladun falakumu alrrubuAAu mimma tarakna min baAAdi wasiyyatin yooseena biha aw daynin walahunna alrrubuAAu mimma taraktum in lam yakun lakum waladun fain kana lakum waladun falahunna alththumunu mimma taraktum min baAAdi wasiyyatin toosoona biha aw daynin wain kana rajulun yoorathu kalalatan awi imraatun walahu akhun aw okhtun falikulli wahidin minhuma alssudusu fain kanoo akthara min thalika fahum shurakao fee alththuluthi min baAAdi wasiyyatin yoosa biha aw daynin ghayra mudarrin wasiyyatan mina Allahi waAllahu AAaleemun haleemun

Türkçe Çeviri

İşte bunlardır Allah sınırları ve kim Allah\'a ve Resulüne itaat ederse Allah onu, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere sokar ve onlar, ebedi kalırlar orada ve budur pek büyük bir kurtuluş ve kutluluk.

Türkçe Harf çevirisi

tilke ḥudûdü-llâh. vemey yüṭi`i-llâhe verasûlehû yüdḫilhü cennâtin tecrî min taḥtihe-l'enhâru ḫâlidîne fîhâ. veẕâlike-lfevzü-l`ażîm.

İngilizce Çevriyazım

Tilka hudoodu Allahi waman yutiAAi Allaha warasoolahu yudkhilhu jannatin tajree min tahtiha alanharu khalideena feeha wathalika alfawzu alAAatheemu

Türkçe Çeviri

Ve kim Allah\'a ve Resulüne isyan eder ve sınırlarını aşarsa onu, daimi kalmak üzere, ateşe atar ve onadır horlayıcı, aşağılık bir hale getirici azap.

Türkçe Harf çevirisi

vemey ya`ṣi-llâhe verasûlehû veyete`addâ ḥudûdehû yüdḫilhü nâran ḫâliden fîhâ. velehû `aẕâbüm mühîn.

İngilizce Çevriyazım

Waman yaAAsi Allaha warasoolahu wayataAAadda hudoodahu yudkhilhu naran khalidan feeha walahu AAathabun muheenun
79